ALİ GÜLTİKEN – SICAK ÇARPTI
Emrecan atılana kadar, hayal üzere bir başlangıç oldu. 31 dakikada atılan 3 gol, rüyayı gerçek hale getirdi. Geçen haftanın deplasmanda 4 gol atan grubuna karşılık bu golleri bulabilmek kıymetli bir işti.
Bu, Beşiktaş’ın maça ne kadar motive olduğunu göstermesi açısından kıymetli. Hiç kuşkuya yer bırakmadan rakibine de nefes alma talihi vermeden kazanma isteğini net gösterdi. Ancak Emrecan’ın atılmasından sonra doğal olarak maç zorlaştı.
Skor ne olursa olsun eksik kalmak oyunu her vakit zorlar. Buna bir de Alanya’nın iklimsel sıcağını da eklediğimizde 70 dakika bunu devam ettirmek kolay değil. Lakin Beşiktaş kalesinde goller görse de savunma ismine kıymetli bir direniş göstermeye çalıştı.
Burada da hem savunma anlayışı hem de oyun tercihi değişmek durumunda kaldı.
Valerien İsmael’in N’Koudou ve Ghezzal ile Salih’i oyundan alıp topa sahip olarak ekip savunması yapmak yerine daha çok Necip-Montero-Boyd ile birlikte dar alanda blok savunma tercihini gördük.
Bu tercihler de bu çabada eksik kalınan bir maçta skoru fakat belirli bir noktada tutabilmeye yetti.
Deplasmanda atılan 3 golden sonra kazanamamak elbette üzücü ancak maçın tamamına yakın kısmını eksik oynayıp 1 puanı cebine koyup gelmek de işin teselli tarafında üzücü sayılmaz.
AHMET ÇAKAR – TORPİLLİ HAKEM
Beşiktaş hem de koskoca Beşiktaş; korkak, acemi ve paniklemiş bir teknik adamın kurbanı oldu… 3-0’dan maçı kazanamadı.
Neymiş efendim, 3-0’lık Beşiktaş, 10 kişi kalınca en yaratıcı, en kaliteli oyuncuları alandan alıyor, kelamım ona defansif tarafları önde oyuncuları alana sürüyor. Bunun ismi cehalettir.
Beşiktaş’ın tarihinde bu kadar mahkum oynadığı bir 2. yarı olmamıştır. Bırakın ileride top tutmayı, rakip alana bile geçemedi. Yalnızca mahalle ekibi üzere direnmeye çalıştılar, olağan ki dayanamadılar.
İlk yarı harika oynayan Ghezzal ve N’Koudou ile çok değerli işler yapan ve goller bulan Beşiktaş, ikinci yarıda hocasının kusuruyla puanları kaybediverdi.
Dünyanın hiçbir liginde bir teknik adam bu yanılgıları yapmaz. Aslında ben olsam bugün kovarım. Asla büyük kadronun, büyük amaçların hocası filan değil. Çok yazık etti.
Valerien İsmael olsa olsa Orta Avrupa’nın alt liglerinde hocalık yapar. N’Koudou birinci yarıda Alanya’nın sağ tarafını paramparça ederken, Ghezzal çok ince paslarla büyük işler yaparken tuttu bunları oyundan aldı.
Kamera latifesi üzere. Sizler bu satırları okurken Valerien İsmael’in ne olacağı belirli değil. Hakem Yasin Kol çok makûs maç yönetti. Verdiği ve vermediği kartlarla acemi bir manzara sergiledi.
Kırmızı kartla oyundan attığı Emrecan’a verdiği birinci sarı kart mutlaka yanlış. Tayfur’un ikinci sarıdan oyundan atılması gerekiyordu.
Yine birinci yarıda Weghorst gole giderken Alanya defansı tarafından durduruldu, Alanyalı oyuncuyu atması gerekirken faulü aksi veren Kol, üstüne Weghorst’a sarı kart gösterdi. Torpilli bir hakem olduğu muhakkak. Yazık.
ÖMER ÜRÜNDÜL – ATAKLAR DOĞRU
Alanyaspor’un İtalyan teknik yöneticisi Farioli’nin bir türlü vazgeçemediği takıntısı var. “Kalemize tesirli bir pres de yapılsa her türlü riski göze alıp pas yaparak çıkacaksınız.” İşte bu alışılmış rahatsızlık ve bir korner ikram edince Beşiktaş çok erken bir skor ve moral avantajı yakaladı.
İlerleyen dakikalarda bütün saha içi istikrarları Beşiktaş lehine değişiyordu. Alanya ileride pas yaparak hamle ediyor lakin kaptırdıkları her toptan sonra geniş alanda yakalanıyordu.
Başta N’Koudou sprintleriyle karşı kaleyi zorluyordu. Beşiktaş birinci devrede 3 farklı skor avantajı yakaladı. Sonra sahneye genç Emrecan çıktı. Sarı kartı olan bir futbolcu, kadrosu 3-0 galipken ikinci sarıyı görmez.
Bunun deneyimsizlikle falan alakası yok. Bu ortada şu görüşümü de bildireyim, hakemin Emrecan’a gösterdiği birinci sarı kart ağırdı. Bu dakikadan sonra ağır bir Alanyaspor baskısı başladı.
2. devre başlamadan Valerien İsmael’den enteresan ataklar geldi. Salih, N’Koudou ve Ghezzal’ı çıkardı. Artık maç berabere bitince genel tenkitler İsmael üzerinde ağırlaşacak.
Ama ben bunu hakikat ve yürekli bir atak olarak gördüm. Hava çok sıcak ve nemliydi. Bir kişi eksiksin, Ghezzal ve N’Koudou’nun fizikî durumları kâfi değil, Salih de çok yorulmuştu.
2. yarıya atak başlayan, organize gelen Alanya’da yeniden sahneye Farioli çıktı. Birebir anda dört oyuncu birden değiştirdi, sonra ekip çorbaya döndü.
Ama baht değerli faktör. Beşiktaş durum vermezken gereksiz sebep olunan penaltı ve de Saiss’in kendi kalesine attığı jeneriklik gol sebebiyle maç berabere bitti.