Peskov, Ukrayna ve Moldova’nın AB’ye aday ülke olarak kabul edilmesiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bu mevzunun Avrupa’nın iç sorunu olduğunu belirten Peskov, bu süreçlerin Rusya’nın AB ile ilgilerinin daha fazla bozulmasına yol açmamasının değerli olduğuna dikkati çekti.
“BİZİMLE BAĞLARINDA DAHA FAZLA SORUN ÇIKARMAMASI ÖNEMLİ”
Peskov, AB ile münasebetlerin zati gereğince bozuk olduğunu hatırlatarak, “Bizim için bütün bu süreçlerin bize daha fazla sorun getirmemesi ve anılan ülkelerin (Ukrayna ve Moldova) bizimle bağlarında daha fazla sorun çıkarmaması çok kıymetli. Aslında bu sıkıntılardan çok var” sözünü kullandı.
“BUNUN OLMASINI SAHİDEN İSTEMEZDİK”
Ukrayna’nın adaylık statüsü ile ilgili söylenecek çok bir şey olmadığını, aslında her şeyin açık olduğunu kaydeden Peskov, Moldova’nın Avrupalılardan daha çok Avrupalı olmak istediğini ve bunun için birtakım önlemler almaya çalıştığını söyledi.
Peskov, “Birçok taraftan Moldova, nedense bu adaylık statüsünü Rus zıtlığı ile ilişkilendiriyor. Daha fazla Rus zıddı olduklarında daha çok Avrupalıların onlardan hoşlanması gerektiğini düşünüyorlar. Bunun olmasını sahiden istemezdik.” sözlerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN HÂKİM BİR ÜLKE HALİNE GELDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Türkiye’de 20 yıl evvel diplomat olarak çalıştığını hatırlatan Peskov, Türkiye’nin uzun müddettir AB’ye aday ülke olarak beklediğini hatırlattı. Peskov, “Bununla birlikte Türkiye’nin hâkim bağımsız bir ülke haline geldiğini görüyoruz. Bu yüzden burada nüanslar mümkün.” diye konuştu.
KALİNİNGRAD BÖLGESİNE TRANSİT MAL GEÇİŞLERİ ENGELLENMESİ
Litvanya’nın Rusya’nın Kaliningrad bölgesine yönelik transit mal geçişlerini engellemesine karşılık alınacak tedbirler konusundaki soruya da yanıt veren Peskov, “Burada tez etmeye gerek yok ancak tıpkı vakitte elbette gereğince kararlıyız. Kararlar verilmeden evvel biraz vakte gereksinim var.” diye konuştu.
Peskov, Rus yetkililerin olup bitenleri önemli halde tahlil ettiğini ve durumlarını başka ülkelere Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ilettiğini belirterek, bu mevzuda katiyen haklı olduklarını fakat kısıtlama kararının iptal edilmesini dışlamadıklarını kaydetti.