Trabzonspor bir birinci yarı oynuyor ki yeniden eski Trabzon. İki ileri, iki geri ve ağır bir futbol oynuyorlar. Kayserispor daha istekli fakat tekrar de Trabzon durum buluyor.
Çünkü iki ekip ortasında sıklet farkı var. Bırakın yenilgisi beraberlik bile Abdullah Avcı ve takımını zora sokardı. Zira Trabzonspor uzun vakittir oynamıyor.
Hakemin başı karışık. 4 yıl evvel yönetim ettiği G.Saray-Trabzonspor maçında konuk kadro lehine penaltı vermiyor. VAR çağırıyor fakat tekrar ısrar ediyor.
O günden beri Trabzon’un kara listesinde, bu maçta barışıyorlar! Bu stil cümleleri yazmam artık sıradan ve olağan. Avcı bakıyor ki pabuç kıymetli atakçıları artırıyor.
Trabzonlu oyuncular da bu işin latifesi yok deyip gaza basıyor. Teknik ve taktik değil giren oyuncuların hırsı maçı aldırıyor.
Zaten bunun en canlı misali de Trabzon’un ikinci golünden sonra kulübenin sevinci… Neredeyse herkes sahanın ortasına geldi. Ancak bakın Kayseri’nin transfer tahtası kapalı.
Bordo-mavililerin sonuna kadar açık ve bu türlü durumda Trabzon’da büyük sevinç yaşanıyor… Bilmiyorum size bir şey anlatıyor mu?
Gelelim Adana Demirspor-Galatasaray maçına. Ortada bir maç üzere gözüküyor.
Galatasaray eski maçlara nazaran daha uygun pres yapıyor. Bu presle de daha fazla top kapıyor.
Adana Demir arttan pasla çıkan kadro fakat oradaki oyuncuların top teknikleri ve oyun bilgilerinin yüksek olması lazım. Ancak biraz hakikat pres yapsan bu türlü kadroları güç duruma düşürürsün.
Hakem Halil Umut Meler, Adana Demirli oyuncuyu ikinci sarıdan atıyor. Bu karardan sonra bir anda kararlar değişmeye başladı.
Bırakın yüzünü beden sözünden de net aşikâr oluyordu. Çok kolay bir kırmızı kart maalesef…
Dün gece Halil Umut, topla çarpıştı, tuhaf kararlar verdi ve oyuna hâkim değildi. Formsuzdu, sebebini de kendisi daha âlâ bilir. Maalesef hakemler bu sarı kartları kullanmayı bilmiyor ve sonra sonuca tescil ediyorlar.
Neyse ki hakemlerin başına saksı düşmüş herhalde. Sonunda maçları yanlışsız dürüst uzatmaya başladılar.
Çünkü futbolcular yatarak vakitten, hakemler de korkarak erken bitirip maçtan çalıyordu. Maçın geneline baktığımızda maçı iki taraf da hak etmedi.