“Seyirci açısından beklentisi yüksek bir maçtı. “İki ekip baskılı top oynuyor, pres yapıyor, keyifli durumlar seyrederiz” dedik ancak dağ fare doğurdu.”
“Yazıyı yazmaya başladığım dakikalarda, yani 88’de maçın en net konumu oldu. Weghorst kafayı vurdu. Hani derler ya “Kıl hissesi dışarı çıktı”. Maç berabere biterse iki taraf da razı olacak. Hakem için de hasar olmayacak. “Derbi bu türlü bitti” diyecekler.”
“Yalnız benim takıldığım bir nokta var. Beşiktaş grubu inanılmaz derece ofsayta düştü.”
“Fenerbahçe’nin bu taktiği yapacağını herkes biliyor. Bu işi çözmek lazımdı. Pekala kim çözecekti? İsmael.”
“Oyuncularını çalıştıracaktı, Fenerbahçe’nin bu taktiğini onlara değerliye mal edecekti fakat sınıfta kaldı.”
“Çünkü bu taktiği bozmak çok kolaydı. Nasıl mı? orta alanda topu alan bir Beşiktaşlı oyuncunun iki arkadaşı, sol açıkta oynayanla sol uçta oynayan kasıtlı olarak ofsayda girer.”
“Topu kullanacak oyuncu pas atac”akmış yapar. Sağdan gelen arkadaşına topu attı mı çok rahat halde gol bulursunuz. Lakin İsmael ve yardımcıları bunu yakalayamamış. Büyük bir fırsatı kaçırdılar.”
“Ghezzal girdikten sonra Beşiktaş hareketlendi. Bu ortada iki net konum yakaladı. Stat büsbütün dolu, bırakın dolu olmayı merdivenler dopdolu.”
“Allah koruma bir yangın olsa, panik yaşansa çok hasar kalır. Bu yalnız bu tip maçlarda değil, birçok statta görülüyor, katiyetle tedbir alınması gerekiyor.”
“İnsan hayatı her şeyden kıymetlidir. Tansiyonu yüksek, gayreti yüksek ancak kalitesiz bir maçtı.”
“Hakem için şöyle sıkıntı maçtı; bundan evvel hiç derbi yönetmemiş. Bu baskıyı kaldırabilir miydi? Kaldırdı. Kusurlar yaptı mı? Yaptı. Fakat “O kadarı kadı kızında da olur” derler.”
“Abilerinin bu alanlarda, bu maçlarda neler yaptıklarını âlâ biliriz. Hiç olmazsa onların yaptıklarını yapmadı.”
“Hiç kimse üzülmedi, hakem dahil… Hani ne şiş yandı, ne kebap.”
“Yanan seyirci oldu.”
“Çünkü bu maçtan çok şeyler bekledi.”